Kim gerçeklerin karşısına korkusuzca çıkabilir? Geçmişin tozlu yollarında sonuna kadar kim yürüyebilir? Geceleri kapılar vurulurken, gündüzleri camlar tıkırdarken; uykular bölünür, izmaritler çoğalır, zaman unutulurken kim buna cesaret edebilir? Biri vardır dışarda -belki bir gölge- hep içeri girmek ister. Ve bir gün, en zayıf anında ömrün nihayet içeri dalıverir. Ne tuhaf, ne müthiş bir şeydir ki kahkahanın en can alıcı yeri hüzündür. Ve aydınlık, karanlığın geldiği yerde görünür. Eskiden Olduğu Gibi aşkın aldanışla, dostluğun ihanetle sarmalandığı bir sabahı, hepimizin gecesini anlatıyor.
Yorum Ekle