Oyunumuzu, Hakan Altıner ve William Shakespeare birlikte yazdılar. Nasıl mı ?
Bilemem, bu tiyatrocuların işine akıl sır ermez zaten.
Oyunumuz, sadece çok önemli bir futbol kulübünün, FENERBAHÇE ‘nin tarihi değil, aynı şekilde, Romeo/ Juliet’deki gibi iki düşman ailenin birbirlerine sevdalanan çocuklarının hikayesi de aynı zamanda. Yazarlarımız, güzel bir işbölümü yapmışlar, kulübün tarihini Hakan hocamız anlatmış, aşk hikayesini William üstadımız. Ama hikayedeki ” düşman” aile, hiçbir kulübümüzün taraftarı değil. Çünkü FENERBAHÇE ile örneğin Galatasaray ya da Beşiktaş hiçbir zaman ” düşman” olmadılar, onlar hep ezeli rakipler ve dostlar oldular ve şanlı bir futbol tarihini birlikte yazdılar. Onun için oyunumuzdaki Fenerbahçeli ailenin düşmanı, padişah taraftarı bir aile..
Bence, bu çok doğru bir saptama, çünkü FENERBAHÇE kurulduğu günden bu yana, hep Cumhuriyetçi oldu, bu güzel memleketimizi kanları/ canları pahasına savunan Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının kutsal davasına, inançlarıyla, verdiği mübarek şehitlerle hep sadık kaldı…
O zaman, zaman yolculuğumuz başlasın, marştan da anlıyorsunuz, 20. Yüzyılın başına gidiyoruz. İyi ki geldiniz, hoşgeldiniz sefa geldiniz..