Sokrates; “En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir “diyor. Çok iddialı gelebilir ama bu bir kehanet. Durduğu yerden bugüne bakınca, insanın kendi kendine eziyetinin bu cümlenin arkasında yattığını hissediyorsunuz. İçinde olmakla kendimizi mutlu hissettiğimiz artık bir kavram bile olmayan tanımlar birey olduğumuzu baskılıyor , ‘BİZ’ olmak kolaycılığına kaçıveriyoruz. Bilgi de kiloyla tartılabilir, metreyle ölçülebilir bir şey gibi algılanabiliyor. Sokrates, bizim bugün yüksek sesle tartışamadığımız kavramları bir tas zehri koklayarak yüzyıllar öncesinden tartışmak istiyor. Aslında böyle bir tas bizim için de sunuluyor.
Kokusunu bastırmak için kuvvetli rayihalar yaratılsa da var. Acısını almak için de tasa bir küp şeker teklif edildiğinde ‘umutlanmak’ için bile geç kalmış olabiliriz.
Ankara’daki konser, tiyatro, stand up ve diğer kültür sanat etkinlikleri üzerine konuşmak, alışverişte bulunmak ve iletişim kurmak için seni de aramıza bekliyoruz.